Photo by Ahmet Baki Kocaballi

25 Mayıs 2010 Salı

bisikletin olsun!

100kg luk takım elbise desenli her şeyini eksik mükemmele adamış işadamlarının iş cıkış saatlerini gözleyip şehrin en işlek caddesınde aralarından vınnnn diye geçerken – şansımız varsa ceketlerinin çizgilerine hafiften dokunuşlar- , o an’lık da olsa onların hayatın da bır tehdit oluşturmanın o tekinsiz hazzı arkana bakdığında beklenmedik tedirginliklerini yüzlerinde görmenin katransız keyfini tekrar çıkarabilecek miyiz sence.

Keskin motivasyonun sayesinde çift haneli kilometreleri görmezden gelip saatlerce terimi üzerine akıttıktan sonra o özlemini çekeceğim kumsalların okyanus sularında yorduğun vücudumu mükafatlandırırken seni bant’ın bilmem kaçıncı sayısındaki bisiklet manifestosuna layik gördüğümü ancak şimdi söyliyebiliyorum. Evet senin üzerindeyken kendimi “o” kadar özgür hissediyorum

Peki ya o ara soğuklardan sonra çıkagelen sıcak günlerde seni en yakın parkın çimlerine ivedilikle savurup yere uzanana değin geçen o kısa süreçte üzerimdekileri azad edişim, birlikte yan yana güneşlenişimiz, en son, kasketi en uzağa fırlattıktan sonra güneş ile ateşli sevişmelerimiz

Her daim inmeye yüz tutmuş ön tekerleğine, pasını olgunlugunun delaleti gören vites zincirine, 2’yi geçmeyen pantalonlarımın 4’u gecmeyen paçalarının amansız düşmanı vites ‘göbeğine’ rağmen yinede km ‘leri saymadan beni metruk galerimsilerden,cafcaflı opera house etrafına taşıdın, benim fazla zararsız sevgime maruz kaldın

Uzun süre geçmeyeceğini rahatlıkla görebildiğin Dizimdeki Sydney hatırası 11 yaş bisiklet yarası -dövmesi- bırakmandaki suçsuzluğunu kabülleniyorum, üstelik bilimum yerlerinden sen geceyi kıvılcımlarla aydınlatırken göremediğim rampanın acı verici etkisinden sonra ben senin için endişeliydim çirkin sevgili.

Seni her dışarıya zincirleyişimde aklımı meşgul etmiş olman yetmiyormuş gibi bir de alışılagelmiş yağmurla kusursuz bir işbirliği içinde beni kendine hapsettin ama yine de yani ne denir ki ben seni çok sevdim

Seni diğer diğer göçebe bisikletlerin arasına bırakma zamanı geldi ucuz fahişem. Başla renklerde daha soğuk rampalarda yine yeniden..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder